Bu kadar mıydı diyordu genç kız,bu kadar mıydı sevgin.DELİKANLI alaylı bir tavırla;"Ya se ne sandın SENİ SEVDİĞİMİ Mİ?"
Birşey söylemiyordu kız,ağlıyordu sessizce.Bir ara delikanlı kızın hıçkırığını duydu ve..."Ağlıyorsun demek üzülme canım buda geçer.Yoksa ben bıraktım diye mi ağlıyorsun,olsun senin bıraktığını söyleriz".Kız hıçkırık içinde çıkan boğuk sesiyle bardağı taşıran bu son söze dayanamadı"Anladın mı sersem sana ve ağlanacak halime ağlıyorum"
Oysa bunları söylerken bile seviyordu ama yapacak birşey yoktu.Bu sözler karşısında gururu vardı.Bir tarafta GURUR,bir tarafta SEVGİ.Ve sonra sevgi ağır bastı telefonu kapatırken sonkez "ELVEDA"dedi.Genç kız ise son defa "SENİ SEVİYORUM"...
Telefonu kapattıktan sonra delikanlı düşündü.Niye yaptı?Oysa o da seviyordu ve onu sevdiğini söylemek için tekrar aradı.Ama geç kalmıştı,telefona cevap vermemişti.
Kızın evine gitti,kalabalıktı evin önü ŞAŞIRDI..
Ve sonra siren sesiyle irkildi,İçeriden ağzının kenarında kan bulunan soğuk bir ceset çıkmıştı.
O ÖLMÜŞTÜ.
DELİKANLI yıkıldı,Gözyaşlarını tutamadı,"ELVEDA"demişti,UYAN dediysede duymadı genç kız.Bir ara elinde burşmuş bir kağıt ilişti gözlerine,buğulanmış gözlerini silerk kağıdı alıp okudu.
Şöyle diyordu genç kız;
TÜM SEVEN VE SEVİLENLERE İBRET OLSUN...